E-MAIL

Bir işsiz Microsoft’un verdiği iş ilânına başvurur.

Personel şefiyle kısa bir görüşme ve test temizliğinden sonra şef şöyle der:

- İşe kabul edildin, bana e-mail adresini ver, sana başlama tarihini bildireceğim.

- Ama benim bilgisayarım ve e-mail adresim yok.

- Bu durumda sizi işe alamam.

Adam ne yapacağını düşünür ve cebindeki 105 $ ile dışarı çıkar. Hale gidip, 10 kg domates alır ve satar. Sermayesini iki katına çıkarır.Bu işi birkaç kez daha yapar ve parasını artırır.

Sonra kendine bir el arabası alır, bir süre çalışır daha sonra bir kamyonet alır. İşleri çok iyidir ve kısa bir süre sonra büyük bir gıda toptancısı olmuştur. 5 yıl sonrada Amerikanın en büyük gıda distribütörü olmuştur.Artık ailesinin geleceğini düşünür ve bir hayat sigortası firmasına başvurur.

Görüşme sonunda sigortacı teklifini göndermek üzere e-mail adresini ister. Adam e-mail adresi olmadığını söyler. Sigortacı şaşırır ve:  

- Çok enteresan, bir e-mailiniz olmadan böyle bir imparatorluk kurmuşsunuz, eğer e-mailiniz olsaydı ne olurdu acaba?

- Microsoft’ta temizlikçi olurdum…

işsiz – безработный
iş ilânına başvurmak – обращаться по объявлению о работе
görüşme – встреча, переговоры
test temizliği – проверочная уборка (он пришел на место уборщика)
kabul etmek – принимать
bildirmek – сообщать
hale – овощебаза
sermaye – капитал
artırmak – увеличить
el arabası – тележка
kamyonet – грузовик
gıda toptancısı – продуктовый оптовик
gelecek – будущее
hayat sigortası – страхование жизни
teklif göndermek – отправить предложение
şaşırmak – удивляться
kurmak – построить
temizlikçi – уборщик