Teşekkürler, kızım
Bir
kadın evde tek başına yatıyormuş. O kadar çok hastaymış ki kalkıp telefona bile
uzanamıyormuş, eşini aramak için.
Doktor o sırada hastaneden evine yeni dönmüş.Bir çay yapmış kendine ve balkondan
yağan yağmuru seyrediyormuş.Sokakta koşan 6-7 yaşlarında ki ufak kıza takılmış
gözü.Ufak kız apartmana girmiş ve doktorun kapısını çalmış. Doktor şaşkınlıkla
kapıyı açmış, karşısında üstü yağan yağmurdan sırılsıklam olmuş ufak bir kız
çocuğu duruyormuş.Doktorun sormasına izin vermeden ufak kız çocuğu hemen söze
atılır ve «Doktor Bey, annem çok hasta ölmek üzere, hemen
gitmemiz gerek» der. Tutar doktorun elinden ve eve
götürür.
Kapı çalar, kadın güçlükle yataktan kalkar ve kapıyı açar. Ufak kız ortadan
kaybolmuştur. Doktor şaşırır, hasta kadına «Ben doktorum»
der. Ve içeri girip ilk muayenesini yapar. Kadın doktoru eşi gönderdi sanır.
Fakat şaşkındır, nasıl haberi olmuştu? Biraz konuşacak gücü bulunca doktora
sorar: «Buraya nasıl geldiniz?»
der. Doktor olanları bir bir anlatır.Siyah kazaklı,kırmızı etekli ufak esmer bir
kız beni getirdi, kızınızmış der. Kadın yorgun bedenini zorla yataktan kaldırır
ve «evet kızımdı» der.
Köşedeki sandığı açar ve kızının kıyafetlerini oradan çıkarır. Sırılsıklam
olmuştur elbiseler. Ve kadın kazağa sarılıp koklayarak ağlamaya başlar. «2
sene önce ağır bir hastalıktan öldü kızım» der. Hasta
kadın, ıslak elbiselere sarılır ve " Teşekkürler kızım " der....
uzanmak – ïðîòÿíóòüñÿ, äîòÿíóòüñÿ
ufak – ìàëåíüêèé
şaşkınlık – óäèâëåíèå
sırılsıklam – ïðîìîêøèé äî íèòêè
ölmek üzere – ïðè ñìåðòè
güçlükle = zorla – ñ òðóäîì
kaybolmak – èñ÷åçàòü
muayene – îñìîòð
köşe – óãîë
sandık – ÿùèê
kıyafet – îäåæäà
ıslak – ìîêðûé